top of page

Herkesin ortak hikayesi; Aile

  • elisepsikoloji
  • 13 Ara 2024
  • 2 dakikada okunur

Ankara, Çamlıdere, Bayındır Köyü, 1900'lerin başı, Bir aile fotoğrafı.
Ankara, Çamlıdere, Bayındır Köyü, 1900'lerin başı, Bir aile fotoğrafı.


Aslında her birimiz bu cümleyi kendi hayatımızda bir yerlerde deneyimlemiyor muyuz? Aile, bir yandan huzurun ve mutluluğun adresi olabilirken, bir yandan da karmaşaların kaynağı olabiliyor.


Mutlu ailelerin hep birbirine benzediğini söylüyor Tolstoy. Gerçekten de şöyle bir düşününce, sevgi, saygı, empati ve iyi bir iletişim gibi şeyler bu ailelerde hep mevcut. Bu ailelerde insanlar birbirini dinler, anlar ve destekler. Kavga ya da tatsızlık olduğunda bile herkes el birliğiyla çözüm arar. “Biz bir aileyiz, bu sorunı beraber hallederiz” anlayışı vardır.


Ama şu var: Bu mutluluğun arkasında hep bir çaba vardır. Yani kimseye gökten huzurlu bir aile düşmez. Sevgi gösterilir, sorunların üzerine gidilir ve herkes birbirini anlamaya çalışr. Şu “Esnek olun” lafı var ya hani, işte tam da bundan bahsediyorum. Hayatın getirdiği sürprizlere ve zorluklara karşı esnek olabilmek, mutluluğun anahtarı gibi bir şey.


Peki ya mutsuz aileler? Tolstoy bu konuda diyor ki, “her mutsuzluğun kendine özgü bir hikayesi var.” Ve ne kadar haklı! Bir aile, örneğin, iletişimsizlik yüzünden mutsuz olabilirken, bir başkası ekonomik sorunlardan dolayı zorlanıyor olabilir. Bazen küçük bir ihmal, bazen de çocukluktan taşınan yaralar aile dinamiklerini alt üst eder.


Burada sosyolojinin öne çıkardığı şey, ailenin toplumsal bir kurum olarak şekillenmesidir. Ekonomik koşullar, kültür, gelenekler ve toplumun genel beklentileri, ailenin yapısını ve dinamiklerini etkiler. Psikoloji ise, bireylerin bu dinamikler içindeki rollerini, hislerini ve davranışlarını ele alır. Bir çocuğun aile içinde gördüğü sevgi ya da eksikliği, gelecekteki ilişkilerine yansır. Felsefe ise, aile kavramının anlamını ve bireylerin aile çatısı altında nasıl bir varoluş sergilediğini sorgular. "Bir aile nedir? Mutluluk nedir?" gibi sorular hep burada devreye girer.


NE YAPABİLİRİZ?


Belki de en önemli şey farkındalık. Bir sorun olduğunda onu kabul etmek ve çözüm yolları aramak her şeyi değiştirir. Bazen profesyonel yardım almak gerekebilir, bu da gayet normal. Aile terapisi, bireylerin birbirini daha iyi anlaması ve sorunlarla başa çıkması için inanılmaz faydalı olabilir.


Ve tabii ki iş birliği.. Bir ailede herkesin katkısıyla sorunlar daha kolay çözülür. Sevgi, anlayış ve sabır, bazen her şeyi yoluna koyabilir.


Her aile bir dünyadır. Tolstoy’un dediği gibi, mutluluğun yolları birbirine benzese de, mutsuzluğun hikayesi hep farklıdır. Ama bu farklılıklar bile bir güzelliktir, çünkü her farkındalık bizi daha iyiye götürebilir. Öncelikle aileyi anlamak, bizi hem birey hem de toplum olarak daha iyi bir noktaya taşıyabilir. Sevgi ve çabayla, her aile daha mutlu olabilir. Ve unutmayın, bu yolculukta atılan her küçük adım bile kocaman bir fark yaratır.


Sizce siz nasıl bir adım atabilirsiniz? Ailenizdekilerden nasıl bir adım beklersiniz?

 
 
 

Comments


Elise Psikoloji © 2024 | Tüm Hakları Saklıdır.
bottom of page